KURDUKLARI GARABET BARAJIN ALTINDA KALAN BEDBAHTLAR

GENEL SEKRETER // 1984 yılında Amasya'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Amasya'da tamamladı. 2008 yılında Ankara İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. 2006-2010 yılları arasında Bolu ilinde imam-hatip olarak görev yaptı. 2010 yılında Ankara iline öğretmen olarak atandıktan sonra Polatlı, Sincan ve Pursaklar ilçelerinde öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. Hâlen Ankara’da İmam Hatip Lisesi Müdürü olarak görev yapan Akif KETEN, evli ve iki çocuk babası olup, orta derecede İngilizce ve Arapça bilmektedir.
07.03.2024
590
A+
A-

“Yüzde iki barajı iptal edildi, herkes eşit miktarda desteklenecek.” diye ağlayanlar; yüz kilo balın içine iki kilo sirke katan ahmak arıcının haline benzer. Zira bu ahmak; balın tadının bozulacağını bile bile aynı kabın içine sirkeyle balı doldurmuş, bu kabın içinden sadece tanıdıklarına bal yedirmeyi düşünecek kadar talihsiz ve bedbahttır!

Yine bunlar; vücudun içine hastalık yapan mikrop duhul ettirip, tedaviyi teşhiş eden doktoru ve tedavi yöntemini eleştiren, hastalıkla bedenin kendi başına mücadele etmesini bekleyecek kadar bedbin kimselere benzer’

Tek amacı büyümek olan kanser hücresidir ve bu kişiler devletin içine kanser hücresi gibi sirayet etmiş olup teşhis ve tedavi için gerekenleri reddeden tufeyli kimselerdir!

Yavuz hırsız, ev sahibini bastırır.” demişler. Kararı eleştiren kişiler, bu kanunun Anayasa Mahkemesinden döneceğini bile bile yasalaşmasına ön ayak olup toplu sözleşmeyi de bu yasa üstüne inşa ettiler. Bunlar bataklığa gökdelen diken açgözlü müteahhit kimselerdir. Şimdi binaları yıkılınca başkalarını suçlayacak kadar da ahlaksız kişilerdir. Bunlar barajlar kuralım derken barajlar üstüne yıkılınca feryat eden biçareler.

Bunlar Ashab-ı Kehf döneminde yaşasalardı; 7 tane gencin sayısına bakıp onları mağaraya hapseder, paraları pul olana kadar bekletirler. Gerçi paramızın pul olması için 300 yıl uyumamıza gerek kalmıyor, sayelerinde 3 ayda enflasyon karşısında paramız pula dönüşüyor. Şimdi de tutmuşlar sadece üyesi memurlar için alamadıkları 347 TL’nin peşine koşuyorlar.

Gardaş, biz bir senedir alamıyorduk!

İtiraz ettik ama sizin gibi çirkeflik de yapmadık. Siz hem bunun faili hem de mağduru nasıl oldunuz anlam vermekte zorlanıyoruz. Hayır, asıl merak konusu siz kendi konuştuklarınıza kendinizi inandırmak için ne kullanıyorsunuz?

Şimdi Mekke’deki boykotun nasıl kalktığından hareketle günümüze ışık tutalım.

3 yıl süren boykottan rahatsız olan Mekke’nin ileri gelenlerinden Züheyr b. Ümeyye; “Ey Mekkeliler! biz istediğimiz gibi yiyelim, içelim, giyinelim, Haşimîler açlıktan helak olsunlar yakışır mı? Vallahi akrabalık bağlarını kesen şu sahifeyi yırtıncaya kadar yerime oturmayacağım.” dedi. Ebû Cehil “Yalancı! Yapamazsın.” diye karşı çıkınca, Zema b. Evsed, “Asıl sen yalancısın. Biz zaten sahifenin yazılmasına razı değildik.” diyerek Züheyr’e destek çıktı. Ebu’l-Buhteri, Mutim ve Hişam da benzer sözlerle ona destek verdiler ve karşı çıkanları sindirdiler. Sonra Mutim b. Adiy gitti, sahifeyi aldı ve yırttı.  Akabinde bu beş kişi, silahlarını yanlarına aldılar ve gidip Haşimîleri boykottan kurtardılar.

Boykotu kaldıranın kim olduğuna mı bakacağız, yoksa neticenin doğurduğu faydaya mı? Sendikal boykotun kaldırılması için başvuru yapan parti mi hoşunuza gitmiyor, kararı veren mahkeme mi yoksa boykotun kalkması mı?

Yıllarını sendikacılığa verdiğini söyleyen arkadaşların bazıları bu baraj sayesinde yeni kurulan sendikaların şevke gelip çalışması gerektiğinden bahsediyor. Kardeş fazla kımız sağlıklı düşünmenize engel oluyor anlaşılan. Kararında tüketin ki kararlarınız sendikal sayfanızı karartmasın!

Söylenecek o kadar söz var ki; kimisi kelamı kibar, kimisi sebb ve şetm içerikli… Her kim vesile oldu ise bu zulmün ortadan kalkmasına kelamı kibarı hak eder. Hala zulme taraf olanlar ise kötü sözden nasibini almaları kaçınılmazdır!

Akif KETEN
Mil Maarif-Sen Genel Sekreteri

maarifim banner
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.