ÇAKIR KEYİF

GENEL SEKRETER // 1984 yılında Amasya'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Amasya'da tamamladı. 2008 yılında Ankara İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. 2006-2010 yılları arasında Bolu ilinde imam-hatip olarak görev yaptı. 2010 yılında Ankara iline öğretmen olarak atandıktan sonra Polatlı, Sincan ve Pursaklar ilçelerinde öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. Hâlen Ankara’da İmam Hatip Lisesi Müdürü olarak görev yapan Akif KETEN, evli ve iki çocuk babası olup, orta derecede İngilizce ve Arapça bilmektedir.
24.08.2025
136
A+
A-

Ey Memur Sen yetkilileri! Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvurmama kararı da Hakem’e üye gönderme kararı da büyük bir basiretsizliğiniz sonucudur. Kararlılığınızın ve emek mücadelenizin sınanmaya ihtiyacı yoktur. Çünkü herkes böyle bir şeyin olmadığını bilmekte. Kararlarınızı sorgulama hakkı; adına masaya oturduğunuz her memurun hakkıdır. Kendinizi sorgulanamaz görme hastalığının şifasını bizde bulabilirsiniz.

Memur-Sen üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiş; memur ve memur emeklilerinin talep ve sorunlarını masada bırakmıştır;, üzerlerinde istişareler, tartışmalar yapılmış siz daha iyisini bilirsiniz diyerek masadan kalkınmıştır. Tiyatro etkinliğiniz; gerçekleştirilen 25 bin kişilik miting, Maliye Bakanlığı’na yürüyüş, iş bırakma eylemi, 81 ilde basın açıklamaları ve “Memur Nöbette” çadırlarıyla güzel bir seri ile sürdürülmüştür.

Hakeme başvuru yapmayarak başlattığınız tartışma ile dönekliğin nasıl olacağını öğretmeye çalıştınız. Halbuki buna hiç gerek yoktu herkes bu konuda mahir olduğunuzu zaten bilmekteydi. Öte yandan, Hakem Heyeti’ne üye göndererek istemezük yan cebimize koyun dediniz.

Memurlar adına yaptığınızı iddia ettiğiniz bütün ifadeler boş laftan ibarettir. Birbirinizi bu yalanla motive etmeye çalışmayın! Memuru siyasi iradeye peşkeş çekmenize asla izin vermeyeceğiz. Zira sizin sendikacılıktan anladığınız ;

Size göre sendikacılık; emeği korumak, alın terinin karşılığını almak adına iktidar yalakalığı yapmaktır.

Size göre sendikacılık; elinde imkan varken bunu hoyratça çarçur etmektir.

Size göre sendikacılık; masada memuru pazarlamayı, sahada mobbingi, meydanda şovmenliği kuşanmaktır.

Size göre sendikacılık; hak ararken bencillikten, söz söylerken yalandan, yürürken güçlüden ayrılmamaktır.

Size göre sendikacılık; günü kurtarmak değil, gününü gün etmektir.

Size göre sendikacılık; korkuya, baskıya, vesayete boyun eğmemek; bizzat bunları icra etmektir. Memurun başına musallat olmak, baskı ve korkutmayla ayakta kalmaya çalışmaktır. Dahası vesayetin iliklerine kadar işlediği bir kurum olarak ayakta kalma sebebiniz olan iradeye karşı elinizin kolunuzun bağlı olmasıdır.

Hakeme üye vermeyerek sürece bambaşka bir boyut kazandırmak gerekirken, tutmuş şu soruları soruyorsunuz;

1. Toplu Sözleşme görüşmelerinde talep edilen artışları yapmayan hükümetin Meclis’te bunu vereceklerinin garantisi var mıdır?

2. Uzlaşmazlık tutanağındaki 58 maddeye halel gelmesi halinde etkilenebilecek 3 milyon civarında memurun mali kaybını kim karşılayacak? Örneğin şefin 2015’te aldığı 7 puan ve bugün daha da büyüterek 32 puana (4.117 TL) çıkardığımız tazminatın tamamını kaybetmeme garantisi var mı?

3. Meclis’te sayısal çoğunluk kamu işvereninin temsil ettiği mevcut hükümette değil midir?

4. Bugüne kadar muhalefet partileri bütçe kanununda hangi maddelerin değişmesini sağlamışlar da memur maaşı konusunda hükümetin verdiği oranları değiştirebilsinler?

5. Mecliste, toplantı tutanağında yer alan üzerinde uzlaşılmış 58 maddenin görüşüleceğini ve kanunlaşacağını kim iddia edebilir?

6. Madem Meclis aşamasında muhalefetin baskısıyla kazanımlar elde edileceği söyleniyor, o halde bu muhalefet baskısı neden hükümetin noterliğini yapan Hakem Kurulu için işletilmiyor?

7. Meclis son 20 yılda hangi mali düzenlemeyi muhalefetin baskısıyla kamu çalışanlarının lehine yasalaştırmayı başardı?

8. Hakem Kurulu, Meclis’te yapılacak hangi düzenlemenin önünde engel teşkil etmektedir, Siyasi partilerin istedikleri zaman Meclis’te konuyu gündemleştirmelerine Hakem Kurulu mu engel oluyor?

Sorulara bakar mısınız? Bezginliğin, çaresizliğin ve dilemmanın barındığı ifadeler.

Bütün bu hakları vermeyecek meclisin sendika kanununda bu hakları vereceğinin garantisi var mı birader. Son aşamada sizler bu süreç sonunda yine meclisi işaret ediyorsunuz. Sendika kanunu nerede değişecek siz nereden medet umuyorsunuz? Yoksa sizin sendika kanunu değişmesinden kastınız yine bizim önümüze engeller koymak mı? Hakeme başvurmamak ile hakeme üye gönderme arasında bir tezat mu yok arkadaşlar. Siz neyin kafasını yaşıyorsunuz? Ramazan ayı dışında çakır keyif gezen amcalar gibi davranmayınız lütfen! Gerçi siz güç sarhoşu olmuşsunuz hezeyanlarınızın o yüzden farkında değilsiniz!

Süreç meclise taşınmış olsaydı sendika kanununu çıkaracak olanların samimiyetini de test etmiş olurduk. Siz abilerinizden azar işitmemek adına topu yine kendi kalenize gol olarak atıyorsunuz. Zira üyelerinizin sizi asla terk etmeyeceğini düşünüyorsunuz. Doğrusu üyelerinizde kaç yıldır ölümüne eleştirse de size olan üyeliklerini devam ettiriyor. Öyle bakınca siz de haklısınız. Hem güç kaynağınız iktidarı küstürmeden hem de üye kaybı yaşamadan süreci yürütüyorsunuz. Bu arada size en sağlam eleştiri getiren bizim de önümüzü kesmek için meclisten kanun çıkarmanın çabası içinde oluyorsunuz. Korkmayın birader biz sizi de bulunduğunuz bataklıktan kurtaracağız.

Size son bir kez daha hatırlatıyoruz: Memur-Sen, Türkiye’nin en büyük bataklığıdır; yıllar geçtikçe daha da bataklık olacak, memuru bu bataklığın içinde boğduğunuz gibi sizler de bu bataklığın altında boğulup gideceksiniz.

maarifim banner
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.