Ahlaksız Teklif II

GENEL SEKRETER // 1984 yılında Amasya'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Amasya'da tamamladı. 2008 yılında Ankara İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. 2006-2010 yılları arasında Bolu ilinde imam-hatip olarak görev yaptı. 2010 yılında Ankara iline öğretmen olarak atandıktan sonra Polatlı, Sincan ve Pursaklar ilçelerinde öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. Hâlen Ankara’da İmam Hatip Lisesi Müdürü olarak görev yapan Akif KETEN, evli ve iki çocuk babası olup, orta derecede İngilizce ve Arapça bilmektedir.
13.12.2022
136
A+
A-

Toplu sözleşme ikramiyesi adı altında devletin sendikalaşan memuruna verdiği bir ikramiye var. Bu ikramiye devlet mekanizmasında politika üreten sivil toplum örgütlerine üyeliklerin artması için getirilen bir uygulama.

Toplu sözleşme ikramiyesi adı altında devletin sendikalaşan memuruna verdiği bir ikramiye var. Bu ikramiye devlet mekanizmasında politika üreten sivil toplum örgütlerine üyeliklerin artması için getirilen bir uygulama. Yetkili sendika yıllardır bu ikramiyeye çökmeye çalışmakta. Zaman zaman bu teklifle gündeme gelen yetkili sendikaya yavru yetkili sendika da katılma kararı aldı son zamanlarda. Teklif 1200000 (bir milyon ikiyüzbin ) çalışanı olan iş kolunda yüzde 1 oranında sendikalaşan, üye kaydeden -ki bu sayı 12 bin eder- sendika üyelerinin ikramiyeden faydalanması yönünde idi. Ağustos 2019 tarihinde yetkili sendikanın toplu sözleşme masasına getirmeye çalıştığı teklif 2021 toplu sözleşme masasında kabul görmüş ve mahkemelik olup adaletten geri dönmüştü. O vakitler bu konuda ahlaksız teklif yazısı yazmıştım. https://www.maarifsen.org/?Syf=22&Mkl=1095573

Aynı konu ile ilgili ikinci bir yazı yazmak insana zül geliyor açıkçası. Şu an yetkili ve siyasete göbeğinden bağlı sendikanın bu talebi siyasilerce tekrar gündeme alınmak isteniyor ve meclise teklif olarak getiriliyor. Bu defa belirli katsayılardan bahseden bu teklif üzülerek belirteyim ki katsayı mağduru olanlar tarafından getiriliyor. Kendisi dışındakilere yaşam hakkı sunmayan 28 Şubat zihniyetinin devam ettiğini görmek üzücü. Kişiler değişmiş fakat zihniyet değişmemiş.

Üstelik bu teklifi getiren milletvekillerinin önceki dönemlerde sendika yöneticiliklerinde bulunmuş olması getirilen teklifin milletin talebi değil de eski sendikalarının arzusu ve talebi olduğunu gösteriyor.

Bu teklif meclis komisyonundan geçer meclis genel kurulunda da kabul görürse 24 binden az üyeye sahip sendikaların üyeleri 250, 24 binden fazla üyesi olan sendikanın üyeleri ise 700 TL alacaklarmış. Bu durum İmam Hatip okuyanların üniversiteye geçişte puanlarının kesilmesine benzemiyor mu?

Yıllardır imam hatip üzerinden prim kasan sendikacıların bu teklifi alkışlaması, savunması, kabul görmesi ve kabul ettirmeye çalışması torunlarına yetecek kadar utanç barındırır içinde.

Sendikalardan istifalar artınca ya da diğer sendikaların isimleri önlerine geldiğin de yaptıkları dillerince sendikal yarışa girmek yerine siyasi araçları kullanmaları okuldaki şu misale benzer; öğrenciler kendi aralarında sorunları çözemeyince büyüklerini okula getirmeye çalışırlar. Siz de sendikacılık yaparak üye tutamıyorsunuz da büyüklerinizi çağırmak zorunda mı kaldınız. Yazık. Vallahi de yazık billahi de.

Sendikamız adına değil sizin ülke sendikacılığı adına yaptıklarınıza üzülüyorum. Kötü bir yol açmanıza üzülüyorum, size üzülüyorum. Yarın iktidar elden gider de 50 bin üyeniz kalırsa, yeni iktidar sahiplerinin barajı 100 bin yapmasının yolunu açtınız. Söz söyleyecek argümanlarınızı, kendi elinizden, kendiniz aldınız.

Siyasi sendikalardan yakınan öğretmen arkadaşlarımız oluyor çoğu zaman, şimdi iş onlara düşüyor. Ülkeyi siyasal sendikalara teslim edip etmemek sizin elinizde. Bu tekliften faydalanan sendikaların empati yapmaları için mayıs ayına kadar gereken tepkiyi göstereceğinize inanmak istiyorum.

Neden bu teklif getirilmek isteniyor denirse şayet; 63 üyeli bir sendikanın PCR eylem kararı almasına bozulan küresel güçlerin dizginleyebileceği sendikalar dışında başka ses çıkaracak sendika görmek istememeleri olabilir.

Sebep ne olursa olsun bundan sonra bizim için sendikacılık daha zevkli hale gelmiştir. İddiasından vurulanların yüzüne vurulacak somut bir argüman ortaya çıkmıştır. Gerçek sendikacılık devlet destekli olamamalı diyen çevremizdeki babayiğitlerin samimiyetlerini görme zamanıdır.

Maddi gerekçelerle yollarını ayırmak isteyen üyelerimiz olur mu bilmem ama bu mevzu bir yıl önce ortaya çıktığında akın akın üyelik başvurusu yapan öğretmenlerimizin duruşunuz yeter, siz duruşunuzu bozmayın biz kuruşumuzdan oluruz sözleri ülkemizde özgür düşüncenin engellenemeyeceği ve bağımsız sendikacılığın yapılması adına bizim için önemli referanstır.

Toplu sözleşmede yüzde 1 barajı açıklandığında telefonla arayıp ne yapacaksınız şimdi diye soranlara “toparlanın gitmiyoruz” dediğimizde getirin formunuzu öyleyse diyen yiğitlere selam olsun.

Şimdi kanun metninin teklif sahiplerine bir bakmanızı isterim linki buraya bırakıyorum. İçinde tanıdıklarınız varsa hele bir sorun bakalım hangi duygu ve düşüncelerle bu kanun metninin altına imza atmışlar.

https://www5.tbmm.gov.tr/develop/owa/tasari_teklif_sd.onerge_bilgileri?kanunlar_sira_no=329500

Daha kanun teklif aşamasında iken üyemizden gelen bir mesajı da buraya bırakayım da işi okulu yönetmek olan müdürümsü bir şahsın aciz ifadelerini görmüş olalım. Bunun gibi ifadeler, kullananın kalibresini gösterir göstermesine de eğitimden beklediğimiz seviyeye ulaşamama nedenimizi de göstermez mi?

Kırmızı metin okul müdürünün okul grubuna attığı mesajdır. Temsilcilik görevi var demek ki aynı zamanda.

Şimdiki Eğitim Bir Senlilerin iyiliği yaymak; hakkı, adaleti, öğretmen hukukunu korumak yerine, üyesi olan okul müdürleri eliyle ve sözde öğretmenleri düşünüyorMUŞ gibi yapıp, en tiksindirici halli ima yoluyla öğretmenleri “FAKİRLİKLE KORKUTUP” tehdit ettiği mesaj şuracıktadır:

***

Değerli Arkadaşlarım. 

Mecliste görüşülen torba kanunda yer alan bir maddeye göre 4688 sayılı yasada değişikliğe gidiliyor.

Eğer kanun yasalaşırsa %2 nin altında üyeye sahip sendikalara üye olan çalışanlarımıza Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında aylık veya ücretleriyle birlikte 750 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucunda bulunacak tutarda toplu sözleşme desteği yapılır.

% 2 nin üzerinde üyeye sahip sendikalara üye olan çalışanlarımıza ise Toplu Sözleşme de belirlenen miktarda Toplu Sözleşme İkramiyesi ödenir.

Bu demek oluyor ki %2 yi temsil etmeyen sendikaların üyeleri 3 ayda bir 225 TL civarında bir ücret alabilecekler.

%2 nin üzerinde üyeye sahip aynı zamanda YETKİLİ Sendika olan Eğitim-Bir-Sen’e üye olan çalışanlarımız ise 3 ayda bir Toplu Sözleşmede belirlenen  miktarda ücret alır. Şu anda 700 TL civarında olan bu rakamın Ocak ayında 1000 TL civarında olması bekleniyor.

Öncelikle şunu söylemek gerek. Bu durum bizim talebimiz değil. Bizim talebimiz Türkiye’de işçi sendikacılığında ve evrensel sendikacılık mevzuatında olan yetkili sendikaya tanınan haklardır.

Yani çabayı gösteren, emek harcayan sendikaya hakkı ödenmelidir. 

Tek işi sosyal medya üzerinden algı oluşturmak olan ve çalışanlarımıza hiç bir faydası olmayanların, sendikacılık oynayanların bedavadan emeğimizin üzerine çökmelerini evrensel hukuk normlarına uygun bulmuyoruz.

Ancak bu günkü siyasal konjonktürde buna ulaşma imkanı bulunmamaktadır.

 Biz mevcut duruma göre çalışanlarımızın bilgilendirilmesini sağlayacağız. 

%2 nin altında üyeye sahip sendikalara üye olan çalışanlarımızın mağdur olmaması için 14 Aralık tarihine kadar istifa etmeleri, akabinde yetkili sendika olarak sendikamıza üye olmaları gerekir.  

Bu durumda olan çalışanlarımızın bilgilendirilmesi hususunda tüm işyeri temsilcilerimize ve üyelerimize iş düşüyor. 

Rabbim yar ve yardımcınız olsun.

Son sözüm rabbim sizi bildiği gibi yapsın.

maarifim banner
YAZARIN SON YAZILARI
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.