Resmi Yalan “İstatistik”

GENEL SEKRETER // 1984 yılında Amasya'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Amasya'da tamamladı. 2008 yılında Ankara İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. 2006-2010 yılları arasında Bolu ilinde imam-hatip olarak görev yaptı. 2010 yılında Ankara iline öğretmen olarak atandıktan sonra Polatlı, Sincan ve Pursaklar ilçelerinde öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. Hâlen Ankara’da İmam Hatip Lisesi Müdürü olarak görev yapan Akif KETEN, evli ve iki çocuk babası olup, orta derecede İngilizce ve Arapça bilmektedir.
17.12.2022
406
A+
A-

Bakanlığımızın 2021-2022 eğitim öğretim dönemi hedeflerinden bir tanesi her okula kütüphane kurulması ve öğrenci başına düşen kitap sayısının en az 6 adet olması, diğeri de okul öncesi eğitim kurumlarının sayısının ve okul öncesi eğitimden faydalanacak öğrenci sayısının artırılması.

Bakanlığımızın 2021-2022 eğitim öğretim dönemi hedeflerinden bir tanesi her okula kütüphane kurulması ve öğrenci başına düşen kitap sayısının en az 6 adet olması, diğeri de okul öncesi eğitim kurumlarının sayısının ve okul öncesi eğitimden faydalanacak öğrenci sayısının artırılması.

Ülkemizde şöyle garip bir durum var; politikalarımız bakandan bakana değişiklik gösteriyor. Her yeni bakan neye önem veriyorsa bir anda bu konuda seferberlik başlıyor ve yapılabilenler yapılıyor yapılamayanlar da yapılmış gibi gösteriliyor. halkı buna inandırmak için de imdadımıza istatistik yetişiyor. Gerçekte olmayan mekanlar ve kurumlar ortaya çıkıyor. Şu an ülkemizde iki tane kitaplık kütüphane, üç tane sınıf okul sayılıyor ve maalesef yetkili makamlarda bunu ulusa deklare etmekten imtina etmiyor. Bir yerde sıkıntı var ama nerede tam bilemedim. Gerçekler acıdır ve gerçekleri ancak dostlarınız açıkça yüzünüze söylerler. Dalkavuklar ise size, sizin duymaktan memnun olacaklarınızı söylerler.  

Okullarda kütüphane olsun diye meslek liselerimizden iki masa iki kitaplık göndererek kısmi bir destek olunduğu bir gerçek fakat kütüphane bu ikisinden ibaret değildir. Ayrıca okullardan mebpanel üzerinde kayıtlı kitap sayısını artırın talimatı vermek sizlere gerçekçi bilgileri vermez. Fikir harika; “her okulun kalbi kütüphane olsun” amenna. Bu konuda ülkede bir hareketlilik olduğu da doğrudur. Fakat istatistik bilgileri yalan söylüyor. Her öğrenciye o kadar kitap düşmediği gibi okullarımızda o kadar kitap da yok. Devlet diliyle yalan söyleniliyor. Kime ne göstermeye çalışıyoruz bilelim. Yapacaksanız bir iyilik, bir defa kullanılıp atılacak kaynak kitap yerine okullarda okutulacak kitapları basın, her öğrenciye 6 adet düşecek şekilde gönderin okullara. Hem okullarımız neşelensin hem kitap seferberliği amacına ulaşsın.

Gelelim okulöncesi kurum artırma garabetine. Bir okulun bünyesinde 3 sınıf anasınıfı var ise müstakil anaokulu olarak kabul edilecek ve bu şekilde anaokulu sayısı istatiksel olarak artacak. Hakikatte değişen bir şey olmayacak hâlbuki. Bina aynı, öğretmen-öğrenci aynı, hizmet aynı tek fark kbs, dys, tefbis, norm gibi idarecileri yoran, skora katkısı olmayan teknik ayrıntılar farklı. Kurumların adı okulöncesi olunca ayrı bir bina olmasına gerek yok diye mi düşünüldü. “Premektep” ; daha tam okul olamamış, büyüyünce kurum olur anlamında mı değerlendiriliyor bilemedim. Bir önceki ifadelerin şaka olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Yaşananların şaka gibi olduğunu söylemem gerekiyor ama.

Eğer işler öyle oluyorsa ülkemizdeki okul sayısını artıracak bir teklif de benden gelsin. Dört şubeli 5. Sınıfları ayrı 6.,7.,8. Sınıfları ayrı kurum sayalım aynı sistemi gelin liselerde de uygulayalım hatta hızımızı alamayıp her fakülteyi ayrı üniversite sayıp eğitimde çığır açalım. Bu dediklerimiz yapılmak istense garip karşılanmayacak hale geldik.

Anasınıflarının aynı binada ayrı bir kurum olarak değerlendirilmesinin bazı sıkıntıları olacaktır. Bu kurumlara müdür, müdür yardımcısı normu açılacak, bu normlara atananlara oda ve takım ihtiyacı çıkacak, ayrı bir kbs, dys, tefbis işlemleri yürütülecek. Bu işlemleri yürütmek için binada müdürlük görevi yapanlara onaylar alınacak iş yükü artırılacak fakat bu işler için ödeme yapılmayarak angaryaya maruz bırakılacak.  

Ayrı bir garabet de zorunlu olan ilkokul çağında okullaşma oranının %95 iken zorunlu olmayan ve belirli bir ücret tarifesi uygulanan okulöncesi okullaşma oranının % 99 seviyesinde olması. Burada da istatistik yalanları devreye girmiş görünüyor. Acı gerçeği söyleyelim o vakit sayın yetkililer okullarda o kadar kütüphane ve kitap yok. Ülkemizde de o kadar bağımsız binaya sahip anaokulu yok. Herkes görüyor ve biliyor fakat kimse kral çıplak demiyor.

Son olarak istatistikler çoğu zaman gerçekleri yansıtmaz. Enflasyon rakamlarını her açıklandığında TÜİK defalarca öğretti bunu bize.

maarifim banner
YAZARIN SON YAZILARI
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.