Hamdımız
Sendika üyelerine ödenmesi düşünülen toplu sözleşme ikramiyesi için kanun teklifi verilmiş olup, bu kanun teklifiyle birlikte sendikal örgütlenmeye yine baraj konulmak istenilmektedir. Yani Milli Eğitim Bakanlığı için 12 bin üyesi olan sendikalara üye olanlar toplu sözleşme ikramiyesi adı altında ödeme alabileceklerken diğer sendika üyeleri ve sendikasızlar bu ödemeyi alamayacaklardır. Israrla baraj koyma derdinde olanlar yine sahaya çıktılar…

Milletimizin hangi derdine derman olacak bu durum? Milletvekillerini bu teklifi vermeye iten motive unsurları neler? Bariz adaletsizlik olduğu iki defa yüksek mahkemelerde tescillenen uygulamanın tekrar çıkarılmak istenilmesi kadar abesle iştigal ettiren şey nedir? O kadar mı çok korktunuz bizden? Bu barajların bizi yıldıracağını mı düşünüyorsunuz? Vatanı milleti çok düşünüyorsanız sendika için para ödenmesi mevzusunu tamamen ortadan kaldırırsınız, devletin parasıyla sendikacılık mı olur? Sizin zulmünüze ortak olmadığımız için hamdolsun! Zulmünüz muhatabı olmak için yaptığımız tek yanlış, yanlışları yüzünüze haykırmaktı ki, bize göre doğru olan da budur! Yine söylüyoruz yanlış yapıyorsunuz.
Vergi kanununun görüşüldüğü yasama çalışmalarına bu düzenlemeyi getirmek nasıl bir akıl tutulması? Teklifi getiren vekillerin hesapları incelenmeli komisyon alıp almadıklarına dair akıllardaki şüpheler izale edilsin! Siyasetle nasıl bir kirli ilişki içinde olduğunuzu bilmek bizi rahatsız ettiği kadar sizi rahatsız etmediği için bu kadar cüretkâr oluyorsunuz! En hafif tabiri ile terbiyesizlik olan bu durum hakkında kitap yazılsa da yeterli olmaz. Biz yaptıklarınızdan değil kendi yaptıklarımız ve gücümüz varken yapmadıklarımızdan sorumluyuz. Takatimizi aşan işleri sırtımıza yüklemeye de çalışmıyoruz.
Kanun teklifi bu çarpık ve kadük haliyle genel kuruldan geçerse Anayasa Mahkemesine taşıma yetkimiz maalesef yok. Muhalefet partisinden veya grup sahibi partilerden kanunun iptali için anayasaya başvurmalarını talep edeceğiz. Hem Danıştay’dan hem Anayasa Mahkemesi’nden dönen ucube teklifin genel kurulda kabul edilmemesi demokrasimiz için milat olacaktır. Çünkü daha yakın zamanda askerlerin özlük haklarıyla ilgili sorunların anlatıldığı komisyon toplantısında tekliflere neredeyse bayılan Hulusi Akar’a ‘Efendim teklif muhalefetin, hayır diyeceğiz.’ dediği konuşma açık kalan mikrofon sayesinde milyonların kulağına ulaştı. Orada hayır diyeceğiz diyen eleman kimse onlara anlatalım derdimizi çünkü milletvekillerinin akılları var fakat özgür reyleri yok anlaşılan! Parti disiplini için her kafadan ses çıkmamasını anlarız da bariz haksızlık içeren ülkemiz adalet sisteminden dönen yanlışta ısrar etmeyi anlayamam.
Pandemi döneminde PCR için eylem kararı aldığımızda üyelerimiz hocam küresel güçlere savaş açtığınızın farkında mısınız demişlerdi. O tarihten beri baraj uygulamasına maruz kalıyoruz. Önce yüzde 1 ardından yüzde 2 olmadı tekrar yüzde 1. Sendikayı kurarken hakkımızda mecliste kanun çıkarılacak denilse hadi ordan derdim. Gurur duyuyorum sendikamla ki siyaseti abluka altına almaya çalışanları çok güzel rahatsız etmiş.
Bir yandan da şöyle düşünüyorum; gerçek başarıya ulaşmak için bazı mücadelelerden geçmek gerekiyor. Bunlar bizim umudumuzu hevesimizi kıran engeller olsa da bu engellerin aşılma süreci bizi pişiren zaman dilimi oluyor. Yapılan liyakatsiz atamaların, ısrar edilen mülakat uygulamalarının, meclis başta olmak üzere bütün kamu kurumlarında nepotizm dalgalarının karşısında rahatsızlık duyan milyonlar var. Bu milyonların içinde 12 bin barajı yıkacak yiğitlere ihtiyaç var. O kadar yiğit çıkmazsa da sendikal mücadeleye devam. En azından siz ne yaptınız haksızlık karşısında diye sorulduğunda dimdik durduk diyebilmek için kapı gibi duruyor kapımızı bütün hakperestlere açık tutuyoruz. Allah var gam yok.
Kafamızda deli sorular;
- Teklifi getiren milletvekilleri ile sarı ve sarımsı sendika yetkililerinin ilişkileri ne düzeyde? Komisyon mu alıyorlar? Milletin faydasına olmayan bir teklif için vekilleri motive eden şey ne ola ki? Çıksınlar yiğitçe tekliflerinin arkasında durup kamuoyuna açıklasınlar belki biz yanlış biliyoruzdur.
- Adalet terazisiyle bu denli oynamanın vatanımıza milletimize ne faydası var? Ayarıyla oynadığın kantar gün gelir seni tartar demiş atalarımız.
- Tasarruf tasarruf diye millete kemer sıktırıyorken dağıtacak paranız varsa bunu bütün çalışanlara neden paylaştırmıyorsunuz?
- Sendika olarak devletimizin tasarruf tedbirlerine katkı olarak sendika üyelerine hiçbir isim altında ödemem yapmamasını teklif ediyoruz. Bu hem sendikacılığa hem devletimize katkı sağlayacaktır. Yüreğiniz yetiyor mu bu teklifi kabul etmeye?
- Neden vergi kanunu içinde bu yasa teklifi var? Bizim vergimizi alıp sendikalara peşkeş mi çekeceksiniz?
- Zulümle abat olanın sonu berbat olur demişler, biz sizin için bu kadar üzülürken hem dünyanız hem ahiretiniz için siz hiç tasalanmıyor musunuz?
Hocam biraz da sana sorayım sorularımı;
- Ülkemizde mülakat ve liyakat sıkıntılarının kaynağı bu çetelere neden hala üyesin?
- Sadece üye olarak kalmanız bile onların ateşini besleyemeye yetiyor farkında değil misin?
- Hocam okul müdürlerinin onlardan olmasını neden dert ediniyorsun? Sen işini sağlam yaptıkça kim ne diyebilir? Burnunun dibindeki yanlışa ses çıkaramayan bir toplum ülke aşırı bölgedeki haksızlığa nasıl ses çıkarsın sesi nasıl etkili olsun?
- Hocam sen böyle yaptıkça üyeliğinle orada kaldıkça toplumumuza olan umudumuz azalıyor, ülkenin okumuş yazmış ve işi okutmak olan kısmı sendikasını seçerken sadece üç beş kuruşa göre hareket ederse makarna kömür muhabbetini tashih etmiş olmuyor mu?
- Hocam bir kişiden ne olur deme bütün uyuyanları uyandırmaya bir uyanık yeter derler. Sadece şu soruya cevap ver, uyuyanları uyandıracak uyanık olmaya var mısın?
- Münker olan bir iş görünce elinle müdahale etmen gerekir. An itibarıyla elinde istifa formuyla bu sürece etki edebilirsin. Üyesinin yarısını kaybetse bu sarı sendikacılar kanun teklifinin geri çekilmesi için koşmazlar mı meclise?
Yaklaşık bir yıldır üzerlerine bomba yağdırılan Gazzeli kardeşlerimize hak ettiği vatanlarını onlara teslim etmenin gayreti içerisinde olmamız gerekirken daha kendi ülkemizde adaleti tesis edemiyoruz. Biz diyoruz ki dünyaya adalet gelecekse ancak bu toplum sayesinde gelir, bu minvalde çalışalım. Elemanlar da mecliste kuyu kanun hazırlama derdinde. Bizim ufkumuza bunların hayalleri yetişemez. Bunlar ancak antin kuntin işlerle ceplerini doldurma peşinde anlaşılan. Gazzeli kardeşlerimiz “elhamdülillah” diye acılarına sabrediyorken bize ne oluyor ki hamd etmekten geri duracağız.
Öyleyse buyurun hamdımıza;
- Hamdolsun ki; zalimden değil mazlumdan yana tavır alanlardanız.
- Hamdolsun ki; evlatlarımıza onurlu bir tavır sergileyenlerin her zaman olacağını gösterme fırsatı bulduk.
- Hamdolsun ki; sadece kendimizi değil dünya üzerindeki insanların hepsine yönelik düşüncelerimiz var.
- Hamdolsun ki; kötülüğe engel olmaya iyiliğe çağıran “ümmeten vasaten” olmaya adayız.
- Hamdolsun ki; namerde minnet eylemiyoruz.
- Hamdolsun ki; baraj koyanların barajlarını yıkmaya artık bağışıklık kazandık.
- Hamdolsun ki; sözümüz etki ediyor ki rahatsız oluyorlar.
- Hamdolsun ki; yarın gelecekte, o günlerde hakikati haykıran yok muydu diye sorulduğunda “vardı” diye haykırabileceğiz.
- Hamdolsun ki; rabbim bize yanlış yapanların yanlışlarını savunmaya çalışan karaktersizlerle beraber kılmadı.
- Hamdolsun ki; ismi hak olan rabbimize itikadımız var, hakkı tutup kaldırmak için gayretimiz var, haksızlık yapanlara karşı mücadelemiz var HAMDOLSUN.
Akif KETEN
Maarif-Sen Genel Sekreteri