Meslek Lisemi Kaybettim: “YÖK” Hükmündedir

Korona virüs sebebiyle bazı şeylerin önemi daha fazla hissetmeye başladık. Günlük rutinlerimizin ne kadar değerli olduğunu dışarıda özgürce tereddüt etmeden dolaşmanın kıymetini anladık. Okuldan uzakta kalınca okula hiç gitmek istemeyenlerin bile okulun biran önce açılmasını istediklerini duya olduk. Bu süreç memleket meselesi olarak dillendirilen meslek liselerinin de ne kadar önemli ve değerli olduklarını gösterdi.

Meslek liselerinin kapasite ve imkânlarının geliştirilmesi ve cazibe merkezi haline getirilmesiyle ilgili düşüncelerimizi kaleme alacağız.

Meslek liseleri eski cazibesine kavuşmayı beklemektedir. Her insanın yaşamdaki gayelerinden biri geçim derdidir. Maişet kavgasında başarılı olabilmek iyi bir okul ve iyi bir üniversite bitirip iyi maaşlı bir işte çalışmaktan geçmektedir. Okullarımızdaki öğrencilerin ve velilerin temel kaygıları bu eksendedir. Ortaokulda görev yaptığım süre içerisinde liseye öğrenci gönderirken gerekli yönlendirmelerin öğretmenlerimiz tarafından yapıldığına şahit olduk. TEOG puanı tabana yakın bir öğrencimin velisi ısrarla fen lisesini yazmak istiyordu. Sebebi evladına iyi bir gelecek hazırlamaktı şüphesiz. Şu an Anadolu lisesindeyim ve öğrencilerimin üniversite tercihlerini sorduğumda tıp, mühendislik, veterinerlik vb. meslekleri tercih ettiklerini gördüm.

Bireysel çabaları ile üç boyutlu yazıcı ve robot yapmaya çalışan öğrencilerime şahit oldum. Bizim Anadolu liselerinde bu çocuklar harcanıyor heba oluyor. Şu an fen lisesinde bir öğrenci yakıtsız araç icat etse ülkenin en iyi devlet üniversitesine girebilmesi için sınavda net sayısının fazla olması beklenir. O arabayla üniversiteden ancak rakiplerini net sayısıyla geçerse girebilir. Sınavlar elbette gereklidir. Herkese imkân eşitliği sağlar. Fakat bir sınıflama yapmanın zamanı gelmedi mi?

Önerimiz meslek liselerine meslekleriyle ilgili fakültelerin yolunun açılmasıdır. Tıp fakültelerinin kontenjanın %50 si sağlık programı okuyan meslek liseli öğrencilerimize tahsis edilmelidir. Ömrü hayatında eline iğne almamış gençleri doktor yapmak için mücadele edip duruyoruz. Stajlarını hastanelerde ve sağlık kurumlarında yapan bu öğrencilerimiz lise son sınıfta kan alıp tansiyon ölçerken diğer okullarda işi gücü test çözmek olan öğrenci arkadaşlarıyla boy ölçüşmeye çalışıyor. Ne kadar da adaletsiz bir yöntem!

Makina, metal, elektrik gibi alan dersleriyle eğitim gören meslek liseli öğrencilerimize ise ilgili fakültelerdeki kontenjanların yarısı tahsisi edilmelidir. Eline tornavida değmemiş sınav şampiyonları sahadaki ustalardan pratik bilgi ve beceri anlamından daha yetersiz olarak piyasaya sürülüyor. Daha lise yıllarında motor, makina üretecek nice genç beyinler imkânı olmayan ve onları teşvik edemeyen Anadolu liselerinde heba olup gidiyor.

Meslek erbabı yetiştiren fakülte kontenjanlarının yarısının meslek liseli gençlerimize ayrılması bu okullardaki kaliteyi ve üretimi artıracaktır. Böylelikle meslek dersleri öğretmenlerimiz disiplin olaylarıyla değil dünyayı değiştirecek buluşlarla uğraşacaklar. Bir maske ve dezenfektan olayı bile koca koca ülkelerin birbirine üstünlük sağlama aracı olmuşken ülkemizde meslek liseleri unları üreterek ne kadar da önemli olduklarını bir kez daha göstermiş oldular.

• Hayalimizde yazılım üreten meslek liseleri var.
• Hayalimizde makine üreten meslek liseleri var.
• Hayalimizde mezun olduğunda temel sağlık bilgileriyle donatılmış bir meslek liseli var.
• Hayalimizde bu meslek liselilerin rahatça uzmanlaşacağı fakültelere kolaylıkla gittiklerini görmek var.

Şu an ülkemde meslek lisesi kayıp. Düzeltilmesi YÖK hükmünde! Onların bu konuda verecekleri hüküm ülkemiz ve hatta belki de dünyamız için hayati önem arz etmektedir. Yapılan düzenleme bu gün alınıp dört yıl sonra uygulanmalıdır ki bu zaman kadar lise tercihlerini yapan öğrencilerimize haksızlık olmasın. Çocuklarımıza zulmetmeyi bırakıp hayatı pratiğe dökmeli ve meslek liselerini eski şaşaalı günlerine döndürmeliyiz.

Merak ettiğim aslında şu bizim sahada gördüğümüz sorun ve çözüm neden işin başındakiler tarafından görülmez. İşleri mi başından aşmış. Yoksa işin başını ilgisiz alakasız kişilerle tutmuş. Meslek liseleri hayati önem taşıyor dedik doğru. Ama onu kurtarmak için çocuk cerrahı genel müdür olsun dememiştik. Mesleki eğitimden sorumlu genel müdür çocuk cerrahı olursa meslek liselerine nefes aldıracak işlemler hep suni olur.

Özetle; bu yıl alınacak bir kararla meslek lisesinde okuyan öğrencilerimize okudukları alanlarla ilgili gidecekleri fakültelerde kontenjanın yarısının tahsil edilmesine, bu hükümlerin dört yıl sonra uygulanmasına karar verirseniz işin çoğunu halletmiş olursunuz. Yapacağınız bu işlemi neden yapmamaktasınız bilmek de isteriz. Yanlış düşündüğümüz göremediğimiz bir şey varsa bilelim.

AKİF KETEN
Maarif-Sen Genel Sekreteri