Kariyer Basamakları Üzerine
Öğretmenlik zaten uzmanlık gerektiren bir meslek olarak kanunda tanımlanmışken sınav şartı getirilmesi kanunlar arasında çelişkiye sebep olmuyor mu hangi kanun uygulanmalı?
Öğretmenlerin kariyer basamakları ile ilgili karşılaşılan soru ve sorunlara cevap ve çözüm önerileri:
Soru 1: Öğretmenlik zaten uzmanlık gerektiren bir meslek olarak kanunda tanımlanmışken sınav şartı getirilmesi kanunlar arasında çelişkiye sebep olmuyor mu hangi kanun uygulanmalı?
Cevap: 14/06/1973 tarih ve 1739 sayılı Milli eğitim Temel kanunu süreç içerisinde bir çok değişikliğe uğramış ve en son öğretmenlik meslek kanunu çıkarılırken Öğretmenliği tanımlayan 43. Madde ve 45. madde ilga edilmiştir. MADDE 10 – 14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanununun 43 üncü ve 45 inci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır. Dolaysıyla en son çıkan kanun uygulanmak zorundadır. MADDE 7 – (1) Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde; 5/1/1961 tarihli ve 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu, 657 sayılı Kanun, 14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu ile diğer kanunların bu Kanun ile çelişmeyen hükümleri uygulanır.
Soru 2: Sendikalar sınava, sınav öncesi eğitime ve sınavdan 70 alma şartına itiraz edebilir mi sınavın kalkmasını talep edebilir mi?
Cevap: Soruda geçen ibareler kanun maddesinde geçtiği için (MADDE 6 – (1) Aday öğretmenlik dâhil öğretmenlikte en az on yıl hizmeti bulunanlardan;
a) Mesleki gelişime yönelik 180 saatten az olmamak üzere düzenlenen Uzman Öğretmenlik Eğitim Programını tamamlamış olan,
b) Mesleki gelişim alanlarında uzman öğretmenlik için öngörülen asgari çalışmaları tamamlamış olan,
c) Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası bulunmayan,
öğretmenler uzman öğretmen unvanı için yapılan yazılı sınava başvuruda bulunabilir. Uzman öğretmen unvanı için yapılan yazılı sınavda 70 ve üzeri puan alanlar başarılı sayılır. Yazılı sınavda başarılı olanlara uzman öğretmen sertifikası düzenlenir.) kanuna itiraz sendikalar için mümkün değildir. Sendikalar yargıya götüremezler. Bu kanuna aykırı yönetmelik ve yönerge yayınlanması durumunda yargı süreci işler.
Soru 3: Önceki yönetmelikte 60 olan yazılı sınavdan başarılı olma sınırı bu yönetmelikte 70 olarak belirlenmiş bu konuda eşitsizlik olmuyor mu?
Cevap: 2005 tarihinde çıkarılan ve bir defaya mahsus sınırlı kontenjanla yapılan sınav yönetmeliği ile 12 Mayıs 2022 tarihli sınav yönetmeliğinin en belirgin farkı son çıkan yönetmelikte 70 barajının kanunla koyulmuş olmasıdır. Birini millet adına milletvekilleri belirlemiş diğerini ise bürokrasi belirlemiştir. Haliyle kanun koyucunun kanun hükümlerine Anayasaya aykırılık iddiasıyla itiraz edilebilir ki bu yol da sendikalara kapalıdır. Hali hazırda açılan bir dava süreci de işlemektedir. Nihayetinde bu kanunu beğenmeyenlerin bu kanunu yapanları değiştirmesi ayrıca kanunun bu haline ses çıkarmayan sendikalarını terk etmeleri gerekir.
Soru 4: Eğitim videolarının izlenmesinin zorunlu olması da mı kanunla belirlenmiştir?
Cevap: Yook işte orası bakanlığın yönetmeliğinde olan ve düzeltilmesi talep edilecek unsurlardan biridir. Onun da talebi sendikamız Maarif Sen tarafından yapılmıştır.
Soru 5: Eğitim videolarının işlerliği ve etkileyiciliği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Cevap: Öğretmenlerimiz mesleğe başladı başlayalı böyle eziyet görmemiştir muhtemelen. Eğitim veren hocalara (hepsine değil tabi) diyeceğim tek şey inşallah ölmeden önce sizin gibi ders anlatan hocaları dinlemek zorunda kalırsınız. Ne demişler “her esnaf yaptığı lahmacunu tatmadan ölmezmiş.”
Soru 6: Eğitimler ve sınav konuları nasıl olabilirdi ki?
Cevap: Eğitimler başlamadan önce de talebimiz sahadan kopuk, akademik soslu konulardan olmamasından yana idi. Sorulacak her sorunun cevabı eğitimdeki bir soruna çözüm içermeliydi. Boş kuram ezberlemeleri ve salt metin okumaları camiamıza fayda sağlamayacaktır. Önerim şu olurdu:
Modül 1: Öğretmenin hakları, sorumlulukları, görevleri ve angarya sayılan iş ve işlemler.
Modül 2: Öğretmenlerin mali hakları ve okullarda karşılaşılan mali problemlere karşı çözümler ile ilgili yönetmelikler.
Modül 3: Kitap tahlilleri. Bakanlık tarafından seçilecek 5 kitabın yaz tatilinde okunması ve kitap içinden değerlendirme sorularının sorulması.
Modül 4: Eğitim öğretim boyunca öğrenci ve velilerin hak ve sorumlulukları ile okul çevre ilişkisinde bu zamana değin yaşanmış örnek sorunlar ve bunlara çözümler.
Modül 5: Kanuni sorumluluklar. Burada sorulacak soruların kaynağını teftiş kurullarımızdan gelen raporlar belirlemeli. Bu zamana değin hangi kanun ve bu kanuna bağlı mevzuatın uygulanması noktasında öğretmenlerimiz ceza veya soruşturmayla karşı karşıya kaldıysa bu konuların değerlendirilmesi ve kanuni dayanaklarının öğretmenler tarafından bilinmesinin sağlanması.
Modül 6: Örnek öğretmen temalarının işlenmesi bu konulardan soruların sorulması.
Bütün bu modüllerin eğitimin kanayan bir yarasına merhem olacağından şüphe duymuyorum. Sayfalar dolusu akademik bilgiyi hafızaya alıp okulda en basit olay karşısında çözüm bulunamaz ise ne işe yarar o uzmanlık. En basitinden öğretmenlerimiz sendikadan nasıl istifa edilir sendikaya nasıl üye olunur konusuna hakkıyla vakıf değiller.
Şu anki eğitimler donuk soğuk ve sahadan kopuk. Bu haliyle yaz tatilini cehenneme çeviren bir süreç işliyor.
Soru 7: Kariyer basamaklarının sınavsız verilmesi konusunda görüşünüz nedir?
Cevap: Aslolan eğitim camiasına yeni ve güzel şeylerin katılmasıdır. Faydasız bir sınavdansa kıdem esaslı düzenleme evladır. Sınav olacaksa eğer eğitime katma değer katmalıdır. Eğer eğitimin düzelmesine katkı sağlıyorsa sınavsız kariyerdense sınavı tercih ederim.
Kısaca toparlamak gerekirse; meslek kanunu nihayetinde çıkmış fakat dağ fare doğurmuştur. Beklentileri karşılamaktan uzak, sahanın görüşü alınmadan çıkan, öğretmenlerimizin hak ve hukukunu korumaktan bahsetmeyen bir kanunla karşı karşıyayız. Sendikalar kamuda baskı gruplarıdır. Üyelerinin ve ideallerinin gerçekleşmesi için karar verici mekanizmalara sahanın sesini iletir. Sesinize ses olmayana üye olmaya devam etmeyelim a meslektaşlarım. Bir milyonluk bir camia olarak baskı unsuru olamıyorsak suçu biraz da kendimiz de arayalım. Maruz bırakıldığımız muamele hakaret değilse nedir? Zorunlu olana karşıyız. Bal yemeyi zorlasanız ona da karşıyız. Ben buradan deklare ediyorum o videoları izlemeye tahammül edemiyorum sesini kısıp kâbusun bitmesini bekliyorum. İnşallah çocuklarım bu şekilde ders anlatan öğretmenlere denk gelmezler. Ve inşallah Milli Eğitim Bakanlığı bu şekilde ders anlatmamızı beklemez. Koca koca profesörleri soktuğunuz hale bakın. Zira yaptıkları işi radyo spikerine verseydiniz daha fazla dinlenirdi. Akademiden soğuttunuz insanları. Bir de kanuna güzelleme yapan sendikacılara denk geliyorum ki o beni daha da kahrediyor. Büyüklerimiz daha iyisi olsaydı yapardı diye mevcut durumu güzellemeye kalkan bu arkadaşlara acil şifalar diliyorum. Zira böyle düşünmenin sağlıklı bir düşünce tarzı olmadığına inanıyorum.
Güzel günlerin geleceğine inanıyor ve bunun için gayret sarf ediyoruz.