Zalimler ve Mazlumlar Dersi

GENEL SEKRETER // 1984 yılında Amasya'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Amasya'da tamamladı. 2008 yılında Ankara İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. 2006-2010 yılları arasında Bolu ilinde imam-hatip olarak görev yaptı. 2010 yılında Ankara iline öğretmen olarak atandıktan sonra Polatlı, Sincan ve Pursaklar ilçelerinde öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. Hâlen Ankara’da İmam Hatip Lisesi Müdürü olarak görev yapan Akif KETEN, evli ve iki çocuk babası olup, orta derecede İngilizce ve Arapça bilmektedir.
23.02.2024
402
A+
A-

İnsan yeryüzünde var oldu olalı yüzünü karartacak işlere imza atmaktan beri olmadı. İlahi müdahaleler gerekti çoğu zaman. Peygamber ve kitaplar gönderildi kan ve göz yaşı dinsin diye.

İnsan yeryüzünde var oldu olalı yüzünü karartacak işlere imza atmaktan beri olmadı. İlahi müdahaleler gerekti çoğu zaman. Peygamber ve kitaplar gönderildi kan ve göz yaşı dinsin diye. Ama insanoğlu kitap ve peygamber üzerinden bile kan ve gözyaşı dökmek için elinden geleni yaptı. Cahiliye toplumu geçmişte yaşandı bir daha yaşanmaz diye düşünürken daha beterini daha cahilce ve vahşice olanını yaşıyor olmanın utancını yaşıyoruz günümüzde.

Muasır medeniyet denilenlerin çağdaş olmadığını zaten biliyorduk, iliklerimize kadar hissettik. Batının insan hakları denildiğinde herkesi insan olarak değerlendirmediğini söylüyorduk artık gösterebiliyoruz. Ekim ayından beri dünyanın gözü önünde insan onurunu zedeleyen savaş suçları işleniyor. İnsanlık öldürülüyor. Şehirler masumlar ve hatta hayvanlar bitkiler öldürülüyor. Yahudi’den başkasını insan saymayan Siyonistler tarafından işleniyor bu cinayetler.

Biz toplum ya da ümmet olarak bu işin neresindeyiz. Zalimi besleyen tedarikçi mi mazluma el uzatan hami mi yoksa durumun vahameti karşısında kör sağır dilsiz mi? Gönül isterdi ki gönül coğrafyamızda olan hiçbir yere namahrem elinin değmesine müsaade edilmesin. Harimi namusumuza el uzatanların elini kıralım. Arsızca saldıran itlere tasmasını takıp yerlerini gösterelim. Toplum olarak her bir kişimiz yüreğinde zalimlere karşı öfke ve nefreti zirve seviyesinde yaşarken icrai nitelikteki kurumlarımızın da bu öfke ve nefretin gerektirdiği davranışları sergilemesi beklenir.

Gazze’de yiyecek bulamayan çocukların ölümlerinden her birimiz sorumluyuz. Bu fitne hepimizi yakacak sadece zalimlere değil zulme engel olmayanlara da dokunacak. Yer gök sabi, ihtiyarlar ve hastaların duası ile ayakta duruyorken kundaktaki sabilerimiz, hastanedeki hastalarımız ve ihtiyarlarımız öldürülüyor. Bu gök tepemize göçecek haberimiz olsun.

Üyelerimizden defalarca Gazze için ne yapabiliriz, doğu Türkistan için ne yapabiliriz soruları geliyor. Mazlumun derdini mazlum anlar kıymetli dostlar. Güçlünün zayıfı ezmeye kalkışması her dönemde olmuştur. Kardeşin kardeşini öldürdüğü Habil ile Kabil döneminden beri kimin davranışına talip olduğumuz önemli. Nemrutların firavunların zulümlerini dindirecek İbrahim ve Musa’ların safında olmaya gayret edeceğiz. Bu açıdan vatandaşlarımızın, üyelerimizin, birçok sivil toplum örgütünün ve dünyanın yarısından fazlasının tavrı net; İsrail zalimdir ve Filistin halkı zulüm altındadır.

Peki, ne yapılmalıdır. Bu yazıyla kalıcı bir talepte bulunmak istediğim iki bakanlık var. İlki Ticaret Bakanlığı olacak. Siyonistlerin her zalim davranışı neticesinde boykot listeleri yayınlanmakta ve akabinde listede olan ve olmayanlar ile ilgili tartışmalar başlamaktadır. Boykot edilecek firmaları devletimizden daha iyi bilecek değiliz. Devletimiz Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığı ile Müslümanların boykottan yana tavır sergilemesini istemektedir ve doğrusu da budur. Peki, kimi boykot edeceğimizi neden söylemiyorlar. Halk olarak biz biliyoruz diyelim açıklayın da sizin bilip bilmediğinizi bilelim. Talebimiz kamu kurumu ya da kamu kurumu niteliğindeki bir kuruluşun topluca hareket edebilmemiz adına boykot ürünler listesini açıklamasıdır.

İkinci talepte bulunacağımız bakanlık Milli Eğitim Bakanlığımız olacaktır. Hazır müfredat değişiklikleri gündeme gelmişken dünyada zalimler ve mazlumlar başlıklı bir konun müfredata eklenmesini ve Siyonizm’in emel ve amaçlarının ne olduğunu alınacak tedbirlerin neler olması gerektiği bu ve bundan sonraki nesillere devlet eliyle aktarılsın. Bu kapsamda sadece Siyonizm değil Doğu Türkistan’dan Japonya’ya, sömürge altındaki Afrika ülkelerinden Kızılderili topluluklara kadar mazlum coğrafyaların durumları gençliğimize anlatılsın ve gençlerimiz sadece ülkesinin değil dünyanın imarı ve refahı için sorumlu olduğunun farkında olsun. Değil mi ki halifesiyiz yeryüzünün öyleyse sorumluyuz derdinden her mazlumun.

İsrail ile ticaret sağlayan alışveriş yapanlar var ise de onlara karşı duygumuzu da Kazak Abdal dile getirmiş olduğu gibi aktaralım;

Münkir münafıkın soyu
Yaktı harap etti köyü
Mezarına bir tas suyu
Dökenin de avradını

maarifim banner
YAZARIN SON YAZILARI
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.