Noel ve Yılbaşı Kutlamalarının Toplum ve Çocuklar Üzerindeki Olumsuz Etkileri

22.12.2024
148
A+
A-

Değerli Anne & Babalar,

Günümüz dünyasında kültürel etkileşim ve küreselleşme ile birlikte, milli ve manevi değerlerimizi tehdit eden birtakım alışkanlıklar ve kutlamalar gündeme gelmektedir. Özellikle yılbaşı ve noel gibi kutlamalar, kökenleri Batı kültürüne dayanan ve Türk İslam kültürü ile örtüşmeyen geleneklerdir. Bu kutlamalar, çocuklarımızın geleceğine olumsuz etkilerde bulunmakta, milli ve manevi değerlerimize zarar vermekte ve kimlik kaybına yol açmaktadır.

1. Milli ve Manevi Değerlere Zarar

Yılbaşı ve noel kutlamaları, genellikle aşırı tüketim, israf ve bireysellik gibi olumsuz eğilimleri teşvik etmektedir. Bu tür kutlamalarda karşılaşılan alışkanlıklar, çocuklarımızın toplumsal dayanışma ve yardımlaşma gibi değerlerden uzaklaşmasına neden olabilir. Türk İslam kültüründe, Ramazan ve Kurban Bayramı gibi özel günler, paylaşma, yardımlaşma ve birlik olma ruhunu pekiştiren önemli zaman dilimleri olarak öne çıkar. Bu bayramlar, toplumumuzun manevi zenginliğini artırırken toplumsal bağları güçlendirmektedir. Yılbaşı kutlamaları ise genellikle bireysel tatmin ve maddi değerleri yüceltmekte, bu da milli ve manevi değerlerimize ciddi zararlar vermektedir.

2. Ahlaki Değerlerin Tehdit Altında Kalması

Noel ve yılbaşı kutlamaları; alkol tüketimi, aşırı harcama ve israf gibi olumsuz davranışları normalleştirmekte ve yaygınlaştırmaktadır. Bu durum, İslam’ın tasarruf ve sade yaşam anlayışıyla çelişmektedir. Çocuklarımız, bu tür kutlamalarda tanık oldukları aşırılıklar sonucunda yanlış algı ve davranış biçimleri geliştirme riski taşımaktadır. İslam dininde, israf kesin bir şekilde yasaklanmıştır ve bu tür alışkanlıkların normalleşmesi, çocuklarımız üzerinde zararlı etkiler bırakabilir. Dolayısıyla, bu kutlamalardan uzak durmak, ahlaki değerlerimizin korunması açısından elzemdir.

3. Kimlik Kaybı ve Yabancılaşma

Küreselleşme ve farklı kültürel etkilerin artması, çocuklarımızın milli kimliklerinin zayıflamasına sebep olabilir. Yılbaşı ve noel gibi kutlamalara olan ilgi, çocukların kendi kültürel ve dini kimliklerini sorgulamalarına neden olabilir. Türk İslam kültürü, bireylere köklerine bağlılık ve kültürel kimlik kazanımında önemli bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda, geleneksel bayramlarımız, çocuklarımıza hem milli birlik duygusunu aşılamakta hem de maneviyatlarını geliştirmektedir. Yabancı kutlamaların benimsenmesi, çocuklarımızda bir yabancılaşma hissi yaratmakta ve kendi değerlerinden uzaklaşmalarına yol açmaktadır.

4. Sağlıklı Kimlik Gelişimi İçin Alternatifler

Çocuklarımızın sağlıklı bir kimlik geliştirme süreçlerinde, Türk İslam kültürünün derin ve köklü değerlerine yönelmek büyük önem taşımaktadır. Ramazan ve Kurban Bayramı gibi bayramlar, çocuklarımıza yardımlaşmayı, paylaşmayı ve toplumsal sorumlulukları öğretmek için mükemmel fırsatlar sunmaktadır. Bu bayramlarda yapılan etkinlikler, inancımıza uygun bir şekilde çocuklarımızın duygusal ve sosyal gelişimlerini desteklemektedir. Ayrıca, milli bayramlarımız, tarihimizdeki önemli olayları hatırlatırken, vatan sevgisini ve ulusal kimliği pekiştirmektedir.

Sonuç olarak, yılbaşı ve noel gibi kutlamaların çocuklarımız üzerindeki olumsuz etkilerini göz önünde bulundurmak, milli ve manevi değerlerimizin korunması adına hayati bir öneme sahiptir. Bu tür kutlamalardan uzak durmak, çocuklarımızın ahlaki gelişimlerini destekleyecek ve onlara Türk İslam kültürünün zenginliklerini aktarma fırsatı sağlayacaktır. Bizler, gelecek nesillere sağlam bir kimlik kazandırmak ve kendi kültürü ile barışık bireyler yetiştirmek için, kendi milli ve dini bayramlarımıza sahip çıkmalı ve çocuklarımıza bu değerleri öğretmeliyiz. Unutulmamalıdır ki, çocuklarımıza kazandıracağımız en büyük miras, onlara köklerine bağlı, inançlı ve bilinçli bireyler yetiştirmektir.


Gelin çocuklarımızı, kendi kültürümüzün ışığında, tarihimize, inancımıza ve ahlakımıza uygun şekilde yetiştirelim. Onlara, yılbaşı gibi dışa ait kutlamalar yerine, kendi bayramlarımızın anlamını, dayanışma ve paylaşmanın güzelliğini öğretelim. Unutmayalım ki, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkan bir nesil, milletimizin geleceğini aydınlatacaktır.

Unutmayalım ki, çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miras, onlara doğru ve güvenli bir kimlik kazandırmaktır. Onlara kendi bayramlarımızı, kendi değerlerimizi ve inancımıza uygun bir yaşam tarzını sevdirerek, geleceklerini manevi anlamda zenginleştirebiliriz. Bu şekilde, çocuklarımıza en değerli hediyeyi vermiş oluruz.

Tahsin AKGÜN
Mil Maarif-Sen Genel Başkan Yardımcısı

maarifim banner
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.