Aşk İle Birdenbire
Her şeyin bir zamanı var. Ben hep böyle yaşadım. Güzelin, kötünün hatta ölümün bile bir sırası var. Ama anlıyorum ki zamanı kalıcı yapan birdenbireliğidir. Yaşam, bir köşeye oturup düşünenler değil, düşündüğünü hayata geçirenlerle şekillenmekte. Var olanı görmezden gelip, kolaycı bir tavırla reddetmek de olmuyor.
Her şeyin bir zamanı var. Ben hep böyle yaşadım. Güzelin, kötünün hatta ölümün bile bir sırası var. Ama anlıyorum ki zamanı kalıcı yapan birdenbireliğidir. Yaşam, bir köşeye oturup düşünenler değil, düşündüğünü hayata geçirenlerle şekillenmekte. Var olanı görmezden gelip, kolaycı bir tavırla reddetmek de olmuyor. Olmuyor, çünkü yaşanılanlar gün gibi apaçık karşınızda duruyor ve kötülemekle, yok saymakla da iş bitmiyor. Kötülediğiniz, yok saydığınız şeyin yerine bir şeyler koymanız gerekiyor.
İşte biz de birdenbire sırtımızda bir Yusuf yalnızlığı ile çıktık yola. Anlatılmaz diye tabir ettiğimiz hayallerimiz, kendini yaşam cephesinde buldu. Bir kuyuya iner gibi, bir daha hiç çıkmayacakmış gibi, bir Yusuf masalı gibi… Elbet sızar yaşamın en güzel ışıkları o kuyuya Allah’ın izniyle. Yeter ki bizler çıktığımız bu yolda işimizi aşkla yapalım.
Yapalım yapmasına da, aşk “kanıt” ister. Tıpkı, Züleyha’nın aşkı gibi… Evet, çok kolaydı Yusuf’u görmeyen gözün Züleyha’yı kınaması… Çok zordu Yusuf’u görmeyen gözün Züleyha’yı anlaması. Tıpkı, Hz. İbrahim’in bıçağı tutan elindeki aşk gibi… Bıçağın kendinden geçmesi gibi… Tıpkı, ateşin gül olması gibi…
“İyilik eden, mükâfat beklediği an tefecidir” demiş ya Cemil Meriç. İşte biz de Yedi İnanmış Adam olarak beşerî mükâfat beklemeden, maarif davamızın ucundan tutarak aşk ile elimizden geldiğince yukarılara taşıyacağız inşallah.
Selam olsun hayallerini kendileriyle birlikte taşıyan dostlara…
Çağlar KILIÇ