Sendika Üyeliği

Genel Bşk. Yrd. (Mevzuat ve Toplu Sözleşme) 1983 yılında Ankara'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara'da tamamladı. 2005 yılında Konya Selçuk Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. 2005-2010 yılları arasında Elazığ ilinde öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. 2010 yılında Ankara iline atandıktan sonra Pursaklar, Çankaya ve Keçiören ilçelerinde öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. Hâlen Ankara’da müdür yardımcısı olarak görev yapan Çağlar KILIÇ, evli ve iki çocuk babası olup, iyi derecede İngilizce bilmektedir.
07.03.2019
204
A+
A-

Bilindiği üzere memurların sendika üyelik işlemleri hâlihazırda yürürlükte olan 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’na göre yürütülmektedir. Bilgi ve teknoloji çağında bu kanuna ulaşmak çok da zor olmasa gerek.

Bilindiği üzere memurların sendika üyelik işlemleri hâlihazırda yürürlükte olan 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’na göre yürütülmektedir. Bilgi ve teknoloji çağında bu kanuna ulaşmak çok da zor olmasa gerek. Çok da uzun bir kanun da değil hani. Açıp okuma zahmetinde bulunsak, anlaşılmayacak hükümler de yok. Kamu çalışanlarının bir sendikaya nasıl üye olacakları, üyelikten nasıl çekilecekleri, kimlerin üye olamayacağı gibi bütün iş ve işlemler açık detaylı ve aşama aşama bu kanunla hüküm altına alınmıştır.

Sendika Üyeliğinin Kazanılması

Madde 14- (Değişik: 24/6/2004-5198/1 md.

Sendikalara üye olmak serbesttir

Kamu görevlileri çalıştıkları işyerinin girdiği hizmet kolunda kurulu bir sendikaya üye olabilirler. 

Sendikaya üyelik, kamu görevlisinin üç nüsha olarak doldurup imzaladığı üye formu ile sendikaya başvurması ve başvurunun sendika yetkili organınca kabulü ile kazanılır. 

Üyelik başvurusu, sendika tarafından en çok otuz gün içinde reddedilmediği takdirde üyelik istemi kabul edilmiş sayılır. Haklı bir sebep gösterilmeden üyeliği kabul edilmeyen kamu görevlisinin, bu kararın kendisine tebliğinden itibaren otuz gün içinde iş davalarına bakmakla görevli mahallî mahkemede dava açma hakkı vardır.


Buraya kadar herhangi bir sıkıntı yok. Kamu çalışanı ilk fıkrada da belirtildiği üzere serbest (!) bir şekilde istediği (!) sendikaya üye olabiliyor. Kamu işverenlerinin ve yöneticilerinin, çalışanlarının rahatını, huzurunu, baskı olmadan çalışmasını, fazla mesaisini, onlara adil bir şekilde davranılmasını istemeleri ve bunları dert edinmeleri sebebiyle bir kalemle birlikte önlerine uzattıkları üyelik formları ile olunan üyelikler hariç. Ya da tırnağı ile kazıyarak, emek vererek, çok çalışarak o makamlara gelen pek liyakatli okul müdürlerinin, okullara atanan aday öğretmenlerin önlerine stajyerlik evrakları ile birlikte uzattıkları üyelik formları ile olunan üyelikler hariç. Bunlar bilinmeyen şeyler değil. Herkesin bildiği, duyduğu, gördüğü ancak “okul müdürlüğüme, yöneticiliğime, çıkarlarıma halel gelir” düşüncesiyle kimsenin ses çıkartmadığı, çıkartamadığı gerçekler bunlar.

Sendika, üyeliği kesinleşen kamu görevlisinin başvuru belgesinin bir örneğini üyenin kendisine verir, bir örneği sendikada kalır, bir örneğini üyelik ödentisine esas olmak ve dosyasında saklanmak üzere on beş gün içinde işverene gönderir.

Gelgelelim uygulama kısmındaki sorunlara… 14. maddenin 5. fıkrasında belirtildiği üzere, sendika üyeliği kesinleşen kamu çalışanının üyelik formunun bir örneği işverene gönderiliyor. Kişinin üye olduğu sendikanın üyelik kesintisini ilgili harcama birimine bildirmesi gereken ve maaşından kesinti yapılması noktasında sorumlu olan bu kamu görevlisi (işveren); eğer bu sendika kendi üye olduğu sendika değilse, yani kişi ona biat etmemiş de dik durmuş ve başka sendikaya serbest (!) bir şekilde üye olmuşsa, o zaman bu işleri savsaklayıp geciktirebiliyor. Çünkü bu kişiler kanunlara bile karşı gelmeyi alışkanlık haline getirmişler.

16. Madde ile devam edelim…


Üyeliğin Sona Ermesi


Madde 16- (Değişik: 24/6/2004-5198/2 md.)

Her üye üyelikten serbestçe çekilebilir.

Üyelikten çekilme, çekilmek isteyen kamu görevlisi tarafından, üç nüsha olarak doldurulup imzalanan üyelikten çekilme bildiriminin kurumuna verilmesi ile gerçekleşir. Kurum görevlisi, kayıt numarası ile tarih verilen çekilme bildiriminin bir suretini derhal üyeye vermek zorundadır. Kamu işvereni, bildirimin bir örneğini on beş gün içinde sendikaya gönderir.

Çekilme, kamu işverenine başvurma tarihinden başlayarak otuz gün sonra geçerli olur. Çekilenin bu süre içinde başka bir sendikaya üye olması halinde yeni sendikaya üyeliği, bu sürenin bitim tarihinde kazanılır.

Üyenin, sendikadan çıkarılma kararı sendika merkez genel kurulunca alınır. Çıkarma kararı, çıkarılana ve işverene yazı ile bildirilir. Çıkarma kararına karşı üye, bildirim tarihinden itibaren on beş gün içinde görevli iş mahkemesine itiraz edebilir. Mahkeme iki ay içinde kesin karar verir. Üyelik, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar sürer.

Burada sorunlar biraz daha büyüyor. 16 maddenin 1. fıkrasında belirtildiği üzere üye, üyelikten serbestçe (!) çekilmek istiyor.

“Dur bakalım! Nerede o serbestlik? Serbest gezen tavuklarda bile böyle bir serbestlik yok kardeşim. Sen ne yaptığını sanıyorsun? Bana sordun mu? Benden icazet aldın mı? Ne yapmaya çalışıyorsun hem? Benim müdürlüğüme zarar mı gelsin? Alsınlar mı istiyorsun beni görevden?” 

Kulağa hiç de yabancı gelmiyor değil mi bu cümleler?


Diyelim ki çalışan bir şekilde dik durdu her şeyi göze aldı ve istifa formunu kurumuna verdi. Bu sefer de teknik aksaklıklar başlıyor. Henüz DYS’ye evrak kaydetmeyi bile bilmeyen, bilme gereği duymayan idareciler, “Gelen evrak defteri kalkalı çok oldu hocaaammm” diyorlar pişkin pişkin. “Biz bunu nasıl kaydedelim?” Bak sen… Gelen evrak defterinin kalktığını biliyor. Vay be! Bu zatların kurumlarına gelen evrakları, dilekçeleri kaydetmeyip de sümen altı ettikleri buradan belli. Sadece bir üst birimden gelen resmi yazıyı kaydetmeyi öğrenmiş o kadar. Neyse, kişi ısrar ediyor. Çok zor (!) olsa da bir şekilde bu kanuna ulaşmış, kanunu okumuş, haklarını biliyor ve evrakının sisteme kaydedilmesini istiyor. İş ciddiye bindiii… Üç-dört idareci bir araya geliyor ve birbirlerine bakıyorlar. “Yan okuldaki arkadaşa mı bi sorsak?” gibisinden dâhiyane bir fikir geliyor akıllarına. Velhasıl o evrakı bir şekilde tarayıp DYS’ye kaydedebilme başarısını gösteriyorlar. Ama kanunda belirtildiği gibi “derhal” değil. Ortalama bir iki hafta içerisinde…

Bütün bu bahsettiğim sorunların çözümü çok basit aslında. Nasıl ki işçiler e-devlet kapısı üzerinden yaklaşık 6 yıldır istediği sendikaya üye olabiliyor, üyeliği başvuru yaptığı tarih itibariyle kabul ediliyorsa ve istediği zaman serbest bir şekilde yine e-devlet kapısı üzerinden çekilme işlemini gerçekleştirebiliyor ve bu çekilme bildirimi eş zamanlı olarak bakanlığa ve sendikaya ulaşıyorsa, kamu çalışanları da bu uygulamadan faydalanmalıdır. Hem de en kısa sürede! 

e-Devlet Kapısı üzerinden 7 Kasım 2013’ten bu yana sunulan hizmetlerden biri de “İşçi Sendikalarına Üyelik İşlemleri” hizmetidir. İşçiler bu hizmet ile işçi sendikalarına üyelik ve istifa işlemlerini yapabilmekte, üye oldukları sendika hakkında bilgi alabilmektedirler. Aynı hizmetin e-Devlet Kapısı üzerinden “Memur Sendikalarına Üyelik İşlemleri” başlığı altında memurlar için de verilmesi gerekli olup, memurlar bu imkan ve kolaylıktan mahrum bırakılmamalıdır. Memurların; kendilerini baskı altında hissetmeden, bürokratik işlemler ile uğraşmadan memur sendikalarına üye olabilmelerine veya üyelikten çekilebilmelerine imkan tanıyacak olan bu entegrasyonun en kısa sürede sağlanması gerektiğine inanıyoruz.

Saygılarımla…

Çağlar KILIÇ
Maarif-Sen Genel Başkan Yardımcısı

maarifim banner
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.