SARI SENDİKACILIK KAYBETTİ! ÖZGÜR SENDİKACILIK KAZANDI!
Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu karar ile “5 Mart 2024, Sendikal Örgütlenme Özgürlüğü Günü” olarak tarihe geçmiş; sarı ve çarpık sendikacılığın, sendikal zorbalığın temsilcileri kaybetmiştir! Kutlu olsun…
Anayasa Mahkemesi’nin sendikal örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayan % 2 barajı uygulamasına ilişkin vermiş olduğu karar ile “5 Mart 2024, Sendikal Örgütlenme Özgürlüğü Günü” olarak tarihe geçmiş; sarı ve çarpık sendikacılığın, sendikal zorbalığın temsilcileri kaybetmiştir!
Tüm kamu emekçilerinin haklarını ve hukukunu gözetmeleri gerekirken yalnızca kendi zümrelerine paye koparma derdinde olan, kendilerinden olmayana nefes bile aldırmak istemeyen adalet yoksunları bunlardır! Her fırsatta hak, hukuk, adaletten dem vurup; haktan, hukuktan ve adaletten bihaber olanlar bunlardır!
Eşit şartlarda mücadelenin, örgütlenme özgürlüğünün, özgür düşüncenin ve temsilde adaletin önüne barajlar koyup set çeken takiyeciler de bunlardır! Anayasamıza, adalete ve hukuka aykırı olduğunu bile bile, kafa kafaya verip başkalarının haklarına göz dikip el uzatanlar da bunlardır! Kuzulara şah olsa, kurdun yapmayacağı taksimi yapanlar da bunlarıdır! Sayıca kalabalık olmayı güçlü olmak, güçlü olmayı ise hep haklı olmakla bir gören çarpık düşünceye sahip olanlar da bunlardır!
Her toplu sözleşme döneminde masa altı sendikacılığı yapıp; masanın altında başka, üstünde başka konuşan, duruş fukaraları bunlardır! Kamu çalışanlarını yıllardır enflasyona ezdiren de bunlardır, kurdukları sendikal hegemonya ile kamu çalışanlarını kendilerine mahkûm hissettirenler de bunlardır! Kamu çalışanlarının sorunlarına çözüm üretmek yerine, sorunları ajite edip nemalananlar da bunlardır!
Mahkemeler hoşlarına giden karar verince mahkemeleri tebrik eden, işlerine gelmeyen karar verince de telin eden hukuksuzlar bunlardır! Kurt ile yiyip, çoban ile ağlayanlar da bunlardır! “Rabbena, hep bana ve benden olana!” diyen zorbalar da bunlardır! Söz konusu kamu çalışanlarının hakları olunca lal olan, sendikal vesayetlerine dokununca bülbül gibi şakıyanlar da bunlardır!
Velhasıl…
Artık kamu çalışanları olarak; lal olanlar ile hakkı tutup kaldıranları ayırt etmeli, nice azların nice çoklara galip geldiğini, güçlü olanın değil haklı olanın güçlü olduğunu iyi bilmeliyiz. Hepsinden önemlisi kamu çalışanları artık irade ortaya koymalı; sarı, zorba ve çarpık sendikacılığa geçit vermemelidir!
Ülkemizin geleceğine yön veren siyasiler; adalet, eşitlik, çoğulcu demokrasi temelinde örgütlenme özgürlüğünün önündeki engelleri ivedi olarak kaldırmalıdır! Bu anlamda en basit ve somut adımlardan biri; 4688 sayılı kanunun çoğunlukçu değil çoğulcu bir anlayışla, kamu çalışanlarının temsilinde adaleti sağlayacak şekilde ve memur sendikalarına da üyelik/çekilme işlemlerinin e-devlet kapısı üzerinden yapılabilmesine imkân verecek şekilde değiştirilmesi olacaktır!
Biz ise; aziz milletimize hizmet sunan tüm kamu çalışanlarının haklarını ve hukukunu koruyup geliştirmek için canhıraş çalışmaya, önümüze konulan barajları bir bir yıkarak öznesi insan ve meslek onuru olan sendikacılığımızı ortaya koymaya, haktan ve adaletten sapmadan bu aziz vatan için katma değer üretmeye devam edeceğiz…
Mustafa DAĞAŞAN
Mil Maarif-Sen Genel Başkanı