KÖŞE VURUŞU – 1: Eğitim Sisteminde Değişmeyen Değişiklikler

GENEL SEKRETER // 1984 yılında Amasya'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Amasya'da tamamladı. 2008 yılında Ankara İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. 2006-2010 yılları arasında Bolu ilinde imam-hatip olarak görev yaptı. 2010 yılında Ankara iline öğretmen olarak atandıktan sonra Polatlı, Sincan ve Pursaklar ilçelerinde öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. Hâlen Ankara’da İmam Hatip Lisesi Müdürü olarak görev yapan Akif KETEN, evli ve iki çocuk babası olup, orta derecede İngilizce ve Arapça bilmektedir.
14.10.2025
16
A+
A-

“Eğitim sistemi”…

Yoldan geçen birini çevirseniz, mutlaka konuyla ilgili iki çift laf eder. Bilgisi olsun olmasın, herkesin söyleyecek bir sözü vardır bu memlekette. Öğrencisinden öğretmenine, bürokratından siyasetçisine kadar geniş bir yelpazenin sohbet mezesi hâline gelmiştir eğitim. Devlet büyüklerimiz de sağ olsun, bu mezeye sürekli sos ekleyip durur. Konu konuşuldukça laçkalaşır, ciddiyetini yitirir.

Oysa “Millî Eğitim” kelimesi, bir milletin nasıl eğitileceğine dair en stratejik başlıktır. Ancak ülkemizde yapılan değişiklikler bir gecede olur, kişiler değiştikçe bir önceki dönem tarihin tozlu raflarına kaldırılır.

Eskilerin güzel bir sözü vardır:

“Vusulsüzlüğümüz, usulsüzlüğümüzdendir.”

Bugün hâlâ taptaze bir teşhistir bu.

Bu mesele bir yazıyla çözülecek kadar küçük değil. O yüzden biz, “Köşe Vuruşu” adını verdiğimiz yazı serisinde, eğitim sistemindeki temel sorunları ve çözüm önerilerini ele alacağız. Biz ortayı açacağız; yetkililer isterse golü atar, isterse topu göğsünde yumuşatıp asiste çevirir.

Değişen Bakan, Değişen Sistem

Türkiye’de eğitim sisteminin en temel sorunu, iktidara ya da iktidarın atadığı bakana bağlı olarak değişen politikaların ömrünün de o kadar kısa olmasıdır. Bir sistem, bir bakan kadar yaşar bizde. Hatta bazen iktidar kendi getirdiği sistemi bile “tu kaka” ilan eder. TEOG’un LGS’ye dönüşmesi bunun tipik örneğidir.

AK Parti iktidarının Millî Eğitim Bakanları ortalama 2 yıl 6 ay görev yapmıştır. Her gelen, bir öncekini silip baştan başlamaya meraklıdır. Oysa selefinin iyi yaptığını koruyup üstüne eklemek daha tutarlı bir yol olurdu.

Bu hâl, tıpkı şehirlerde belediye değişince kaldırımların sökülüp yeniden döşenmesine benziyor. Görüntü değişir ama yol yine aynı çukurlarla doludur.

Bir Köpeğin Hikâyesi: Pergel

Bakan değişikliklerinin sembolik bir örneği de Ziya Selçuk – Mahmut Özer döneminde yaşandı. Ziya Selçuk, okul bahçelerinde hayvanların bulunmasının pedagojik öneminden söz etmiş, bakanlık bahçesine de “Pergel” isimli köpeği almıştı. Mahmut Özer geldi, ilk iş Pergel’i “sürgüne gönderdi.” Selefinin köpeğine tahammül edemeyenlerin, yaptığı yeniliklere nasıl tahammül göstereceği zaten malumdu. Sonra “Tasarım-Beceri Atölyeleri” iptal edildi, yerine bir gecede anasınıflarını müstakil okul sayarak okul sayısını 5 bin artırdılar. Aynı binada iki okul türedi. Sonra da “okul sayısını artırdık” diye bunu başarı hikâyesi olarak sattılar.
Bu konuyu daha önce “Resmî Yalan: İstatistik” başlıklı yazımızda detaylıca işlemiştik.

Milli Eğitim: Milli Olmalı

Bırakın iktidar değişimini, bakan değiştiğinde bile sistemin değiştiği bir ülkede başarı mümkün değildir. Millî eğitim, ulusal bir meseledir. Bu mesele sağlam bir zemine oturtulmalı ve tüm paydaşların ortak aklıyla inşa edilmelidir. Sağcısı, solcusu, alimi, cahili fark etmeksizin herkesin çocuğu bu sistemde yetişmektedir. O hâlde, bütün siyasi partilerin ve STK’lerin temsil edildiği ortak bir istişare mekanizması kurulmalıdır. Uzun soluklu bir çalışma sonunda ortaya çıkan model, halkoyuna sunulmalı ve kabul görürse “Millî Eğitimin Anayasası” olarak yürürlüğe girmelidir. Değişiklik yapılacaksa da aynı usulle yapılmalıdır.

Sürekli Değişen Sistem, Sürekli Sitem Üretir

İki yıldır “Maarif Modeli” üzerinden yoğun bir propaganda yürütülüyor. Öğretmenleri derslerinden alıp seminerlere sokuyorlar. Fakat dönen öğretmenler, gittiklerinden daha çok kafa karışıklığıyla dönüyor. Yapmayın! Atın şu seminerleri MEBBİS’e; isteyen, anlayana kadar dönüp dönüp izlesin!

Okullara sendika ziyareti yaptığımızda “Maarif-Sen” deyince adımızdan dolayı modelle karıştırılıyoruz. Başta ismimizi herkes öğrenecek diye sevinirken, şimdi öfkenin hedefi olmamaya çalışıyoruz.

Son Söz: Eğitimde Ortak Aklı İnşa Etmek

Bu yazı serimizde sistemin çarklarında aksayan yönleri ele alacağız. Gözlemlediğimiz sorunlara aklımızın erdiğince çözüm önerileri sunacağız. Belki bir gün, bu fikir kırıntıları bir araya gelir; millî eğitimin geleceğine bir tuğla da biz koymuş oluruz.

Biliyoruz ki ortak bir sistem kurmak kolay değil. Aynı iktidarın bakanı ile bakan yardımcısı bile aynı konuda fikir birliği sağlayamıyorsa, toplumun tüm kesimlerini uzlaştırmak kolay olmayacaktır. Ama bu, imkânsız değildir.

Bu iş, ajandasında menfaat değil, milletin selameti olan, devletini ve insanını dert edinen bir topluluk sayesinde mümkündür. O topluluğu yetiştirecek olan da sensin öğretmenim…

*** Köşe Vuruşu – 2 yakında…

Akif Keten
Mil Maarif-Sen Genel Sekreteri


maarifim banner
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.