MEB 2025 Ödül Yönergesi Değerlendirmesi

MEB 2025 Ödül Yönergesi Değerlendirmesi

Millî Eğitim Bakanlığı tarafından 14 Mart 2025 tarihinde yayımlanan yeni ödül yönergesi, eğitim çalışanlarının ödüllendirme süreçlerinde önemli değişiklikler içermektedir. Ancak, yapılan değişiklikler değerlendirildiğinde, eğitimcilerin akademik ve mesleki gelişimlerini teşvik eden somut kriterlerin kaldırılması ve ödül sürecinin tamamen disiplin amirlerinin inisiyatifine bırakılması, ciddi endişelere yol açmaktadır.

Somut Kriterlerin Kaldırılması Liyakati Zedeler Önceki uygulamada, öğretmenlerin ve MEB personelinin ISBN almış kitapları, ISSN almış dergilerde yayımlanan akademik ve edebi eserleri, bilimsel/mesleki makaleleri, hatta ISRC almış müzik eserleri gibi somut kriterler üzerinden değerlendirilmesi mümkünken, yeni yönerge ile bu kriterler tamamen kaldırılmıştır. Eğitim camiasında üretkenliği ve akademik başarıyı teşvik eden bu tür ölçütlerin çıkarılması, öğretmenlerin ve eğitim yöneticilerinin mesleki gelişimlerini belgelemelerinin ve ödüllendirilmesinin önünü tıkayacaktır.

Disiplin Amirlerinin İnisiyatifi Adaletsizlik Riski Taşıyor Yeni düzenleme, ödül sistemini tamamen disiplin amirlerinin subjektif değerlendirmelerine bırakmaktadır. Ödül almak isteyen personel, 20 soruluk kriterlere göre disiplin amiri tarafından puanlandırılacaktır. Bu durum, liyakatin ön planda tutulmasını zorlaştırabilir ve kişisel ilişkilerin ödüllendirme sürecine etki etme ihtimalini artırabilir.

Ödüllendirme Sürecinde Şeffaflık ve Objektiflik Sağlanmalıdır Özellikle akademik ve mesleki başarıları teşvik eden unsurların kaldırılması, eğitim çalışanlarının ödül alma sürecinde hak ettikleri takdiri görmelerini zorlaştırmaktadır. Daha önce belirlenen somut başarı kriterlerinin ödül yönergesine tekrar eklenmesi, ödüllendirme sürecinin nesnelliğini koruyacak ve eğitimcilerin motivasyonlarını artıracaktır.

Mil Maarif-Sen Olarak Çağrımız

Mil Maarif-Sen olarak, eğitim çalışanlarının başarılarının nesnel ölçütlerle değerlendirilmesini savunuyoruz. Yeni ödül yönergesinde, akademik ve sanatsal üretimi teşvik eden kriterlerin tekrar yer almasını ve ödüllendirme sürecinin daha şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesini talep ediyoruz. Bu bağlamda, Millî Eğitim Bakanlığı’na çağrımız şudur:

• ISBN, ISSN ve bilimsel/makaleler gibi somut başarı kriterleri yeniden değerlendirmeye alınmalıdır.

• Eğitim ve öğretimde yenilikçi projeler geliştirenler ödüllendirilmelidir. (TÜBİTAK, eTwinning, Erasmus+ gibi projelerde aktif görev alan öğretmenler)

• Hizmet içi eğitim ve sertifika programlarına katılım teşvik edilmelidir. (MEB, YÖK veya uluslararası akredite kuruluşlardan alınmış mesleki gelişim sertifikaları)

• Öğretmenlerin öğrenci başarısını artırmaya yönelik özgün çalışmaları dikkate alınmalıdır. (Ölçülebilir akademik başarı artışı sağlayan öğretim yöntemleri, uygulamalı projeler vb.)

• Yerel, ulusal veya uluslararası eğitim yarışmalarında dereceye giren öğretmenler ödüllendirilmelidir.
• Öğrenci kulüpleri, bilim olimpiyatları ve sosyal sorumluluk projelerinde aktif rol alan öğretmenlerin katkıları değerlendirilmelidir.

• Eğitimde dijital teknolojileri etkin kullanan ve yenilikçi öğretim materyalleri üreten öğretmenler teşvik edilmelidir.

• Alanında yüksek lisans ve doktora yapan öğretmenler desteklenmelidir.

• Eğitimle ilgili kitap, dergi veya blog yazılarıyla kamuoyuna katkı sağlayan öğretmenler ödüllendirilmelidir.

• Disiplin amirlerinin değerlendirme süreçlerinde denetlenebilirlik ve şeffaflık sağlanmalıdır.

• Ödüllendirme süreci liyakati esas alarak, nesnel ölçütlerle belirlenmelidir.

Eğitim camiasında adalet, liyakat ve şeffaf bir ödül sistemi için mücadelemizi sürdüreceğiz. Eğitimcilerimizin emeklerinin hak ettiği değeri görmesi için gerekli adımların atılması konusunda tüm paydaşları sürece dahil olmaya davet ediyoruz.

Mil Maarif-Sen