MİL-SEN’DEN MEMUR-SEN’E TARİHİ ÇAĞRI!

“Hakem Kurulu’na gitmeyerek memurun hakkının milletin kürsüsünde konuşulmasına, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde iktidarı ve muhalefetiyle tartışılıp karara bağlanmasına vesile olun!”

MİL-SEN Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Mil Maarif-Sen Genel Başkanı Mustafa Dağaşan, Mil Maarif-Sen Genel Merkezinde düzenlediği basın açıklamasında Memur-Sen’e tarihi bir çağrıda bulunarak şunları söyledi:

4688 sayılı Kanun gereği toplu sözleşme süreci en geç Ağustos ayının son iş gününde tamamlanmak zorundadır. Ancak bugüne kadarki tüm tecrübeler göstermiştir ki; Hakem Kurulu adı verilen mekanizma, hükümetin son teklifini onaylamaktan başka bir işlev görmemiştir. Cumhurbaşkanının seçtiği 7 üyenin ağırlığı altında çalışan 11 kişilik bu kurul, bugüne kadar memurun lehine tek bir karar almamış; “hakemlik” değil, “noterlik” yapmıştır. Bu yapıdan çıkacak sonucun memurun faydasına olmayacağı apaçık ortadadır.

Yetkili sendika Memur-Sen eğer Hakem Kurulu’na gitmezse, 4688 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereği süreç doğal olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşınacaktır. Bu da memurun hakkının, milletin kürsüsünde, iktidarıyla muhalefetiyle birlikte tartışılması demektir. Böylece mesele, kapalı kapılar ardında değil; milletin gözü önünde, milletin vicdanında karşılık bulacaktır. O gün herkes, milyonlarca memurun alın terinin hesabını vermek zorunda kalacaktır.

⚖  4688 Sayılı Kanun’un 31. Maddesi Ne Diyor?

“Toplu sözleşme görüşmelerine katılmaya yetkili hiçbir konfederasyon temsilcisinin toplu sözleşme görüşmelerine katılmaması veya toplu sözleşme görüşmelerinin uzlaşmazlıkla sonuçlanmasına rağmen tarafların Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvurmaması halinde, kamu görevlilerine sonraki iki mali yıl boyunca uygulanacak mali ve sosyal haklar genel hükümlere göre belirlenir.”

Bu bir zam pazarlığı değildir!

Bu mesele; memurun onuru, emeğin değeri, milletin vicdanı meselesidir. Bugün eğilip imza atanlar, tarihe boyun eğenler olarak geçecektir. Bugün dik durup “hayır” diyenler ise memurun gönlünde, milletin hafızasında onurlu bir yer edinecektir.

Buradan Memur-Sen’e Sesleniyoruz:

Memurun kaderi bugün yine maalesef sizin iradenize bağlıdır! Eğer gerçekten bu milletin memurunun yanında olduğunuzu iddia ediyorsanız, Hakem Kurulu’nun yolunu tutmayın! Çünkü Hakem Kurulu demek; hükümetin dayatmasına boyun eğmek, iktidarın teklifine ortak olmak demektir.

Oraya gidip atacağınız imza; memurun alın terine ihanet, çocuğunun geleceğine kast, evinin ocağına düşen kor olacaktır! Unutmayın; bugün atacağınız imza, yarın tarihe “memuru satan imza” olarak kazınacaktır.

Mil-SEN olarak tarihi sorumluluğumuzu yerine getiriyor, yetkili sendika Memur-Sen’e çağrıda bulunuyor ve kamuoyuna ilan ediyoruz:

“Memurun alın terinin hakkını, noter gibi çalışan Hakem Kurulu’nun önünde masanın mezesi haline getirmeyin! Gelin, bu kez ezberi bozun; Hakem Kurulu’na gitmeyerek memurun hakkının milletin kürsüsünde konuşulmasına, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde iktidarı ve muhalefetiyle tartışılıp karara bağlanmasına vesile olun! Bugün vereceğiniz karar, tarihe ya “memurun hakkını Meclis’e taşıyan irade” ya da “memurun emeğini Hakem Kurulu’na teslim eden imza” olarak geçecektir. Tüm kamu çalışanları ve emeklileri adına sizden tek beklentimiz budur. Sizden başka ihsan istemeyiz!”

Mustafa Dağaşan
Mil-SEN Konf. Gnl. Bşk.Yrd.
Mil Maarif-Sen Genel Başkanı